Keratokonus Hastaların Lens Seçiminde Dikkat Etmesi Gerekenler
Gözün saydam tabakası kornea ışığı kırmakla görevlidir. Ancak özellikle 20 li yaşlardan sonra şekil deformasyonu sonucunda Keratokonus hastalığı ortaya çıkabilir.
İçindekiler
Keratokonusta Tedavi Yöntemleri ve Lens Tedavisi
Kornea özün en dış tarafında bulunan ve olması gereken şekli tam bir küre şeklinde olan saydam bir tabakadır. Görevi göze gelen ışığı kırarak retinaya iletmektir. Görme işleminin gerçekleşebilmesi için oldukça önemli olan bu tabakada meydana gelen şekil bozuklukları görme netliğini ve eksen düzlüğünü direkt olarak etkilemektedir. Bu durum genellikle genetik yatkınlık sonucu ortaya çıkar ve keratokonus adı verilir. Genellikle 20 li yaşlarda ortaya çıkmaya başlar ve tedavi yöntemleri arasında en çok tercih edilen yöntem kontakt lens kullanımıdır.
Son yıllarda başarıyla uygulanmaya başlayan ve hastaların konforu açısından tercih sebebi olan bir diğer yöntem ise topolazer tedavisidir. Bu tedavinin lazer tedaviye oranla farkı korneanın üst yüzeyindeki şekil bozukluklarını hedef almasıdır.
Bu hastalığın tedavisinin zamanında yapılması oldukça önemlidir. Lazer ile tedavi ve kornea çevresine yerleştirilen halkalarla yapılan cerrahi müdahalelerin yanı sıra hastaların büyük çoğunluğuna lens tedvisi uygulanmaktadır. Gözlük ile tedaviye oranla bu yöntem ile çok daha olumlu sonuçlar alınabilmektedir. Ancak tedavinin başarılı olabilmesi için lenslerin düzenli olarak kullanılması oldukça önemlidir.
Lens Çeşitleri
Keratokonus hastalığında kullanılan lensler sıradan kontakt lenslerden değildir. Hastaya özel olarak üretilir ve konikleşmiş korneanın biçimine göre şekillendirilir. Korneadaki şekil bozukluklarının aşamalı olarak tedavisinde bu yöntem oldukça başarılıdır. Ayrıca gözlüğe oranla kullanım konforu sağlaması da tercih edilme sebepleri arasındadır.
Hastalığın boyutuna ve korneadaki eğriliğin düzeyine göre farklı lens çeşitleri geliştirilmiştir. Geliştirilen bu çeşitler hastalığın iyileşme sürecine göre hastaya uygulanır.
Bu yöntemin başarılı olabilmesi için materyallerin doğru şekilde ve hastaya uygun yapılması oldukça önemlidir. Ayrıca tedavinin başarılı olabilmesi için hastanın bunları düzenli kullanması da gerekmektedir. Ancak bir çok hasta lenslerle oldukça net gördüğünü ancak uzun süreli kullanımda ağrı ve alerjik reaksiyonlar gösterdiğini ifade edebilmektedir. Bu durumun düzeltilebilmesi için kullanılan materyalin yüzey eğriliğinin değiştirilmesi gerekmektedir.
Gaz Geçirgen Lensler
Korneadaki sivrileşme göze gelen ışığın yanlış bir biçimde kırılmasına neden olur. Keratokonus vakıalarında korneanın sivrileşme oranına göre hastalık seviyesi derecelendirilir. Bu tip lensler korneanın sivrileşme noktasından itibaren ışığın doğru bir açı ile kırılmasını sağlar. Özellikle 2 ve 3. seviyedeki keratokonus vakıalarında bu lensler kullanılır.
Yumuşak Lensler
Bir diğer adı Kerasoft olarak da bilinen bu lensler özellikle başlangıç seviyesindeki ketatokonus hastalarında kullanılır. Yumuşak bir yapıya sahip olan bu lensler kullanım kolaylığı açısından tercih sebebidir. Ancak ileri evredeki hastalar için görüntü kalitesi yetersiz gelecektir.
Hibrid Lensler
Kenar dokuları yumuşak formda orta kısmı sert formda olan bu materyaller yüksek oranda oksijen geçirgenliğine sahiptir. Bu durum hastalara yanma ve batma hissi olmadan daha uzun süre kullanım avantajı sağlamaktadır. Bu lensleri hastalar daha uzun süre kullanabildiğinden yıllık maliyet oranları da düşüktür.
Skleral Lensler
Skleral lenslerin en büyük avantajı yüksek oranda oksijen geçirgenliğinin yanı sıra daha geniş bir açıya ve daha büyük bir yüzeye sahip olmalarıdır. Bu durum lensin gözde fazla hareket etmesini önler ve uzun süreli kullanımda konfor sağlar. Diğerlerine göre daha sert dokulardan oluşur ve bu sayede yırtılma deformasyon gibi sorunlarla karşılaşılma olasılığı daha düşüktür.
Göz İçi Lens
Bir diğer adı ICL olarak da bilinen göz içi lens uygulaması konforlu bir kullanım ve tedavide daha başarılı sonuçlar elde edilebilmesidir. Bu sayede hastaların enfeksiyon riski de oldukça düşük seyretmektedir. Bu yöntemde göz merceğine 3 mm’lik küçük bir kesi atılarak operasyona başlanılır. Ardından bu kesi içerisine esnek yapıdaki yeni mercek yerleştirilir. Bu işlemin ardından ısıya duyarlı bu yapı hastanın vücut ısısıyla normal şeklini alır ve korneadaki sivrileşmenin etkileri kontrol altına alınır.
Kaynaklar
- http://www.dunyagoz.com/tr/tibbi-birimlerimiz/kornea-hastaliklari/keratokonus-tedavi-yontemleri/topolazer
- http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/24/1089/13014.pdf
- http://sakur.uludag.edu.tr/dosya/FR-HYE-04-314-11.pdf
- http://cms.galenos.com.tr/FileIssue/6/131/article/432-436.pdf