Gece Körüğüne Sebep Olan Faktörler, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Halk arasında tavuk karası olarak da bilinen karanlıkta veya loş ışıkta bulanık görme veya hiç görememe gibi durumlarla ortaya çıkan görme bozukluğu hastalığı, gece körlüğü kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.
İçindekiler
Gece Körlüğüne (Tavuk Karası) Sebep Olan Faktörler
Genellikle genetik yatkınlık kaynaklı ortaya çıkan gece körlüğü vakıaları yaklaşık olarak her 10.000 kişiden birinde görülmektedir. Bu hastalığa sahip kişiler karanlık ortamlarda veya yeterince aydınlatılmamış mekanlarda görüş kabiliyetlerini kaybetmektedirler. Bu durum kişinin sosyal hayatından iş hayatına kadar her alanda yaşamını kısıtlayan bir durumdur. Bu hastalığa sahip kişiler genellikle gece araba kullanamaz veya tek başına dışarı çıkamaz.
Gece körlüğü olan hastalar yalnızca karanlık ortamlarda değil aşırı aydınlık ortamlarda da görüş kabiliyetlerini yitirmektedirler. Herhangi bir ışık kaynağına doğrudan bakmaları uzun süreli veya kalıcı olarak görme yetilerini kaybetmelerine sebep olmaktadır.
Genellikle genetik yatkınlık sonucunda ortaya çıkıyor olsa da bu hastalığın bir çok sebebi vardır ve sonradan da oluşabilir. Özellikle miyopi ile mücadele eden hastaların tedavilerinde geç kalınması gözün anatomik yapısında bir takım değişikliklere neden olacaktır. Gözün yapısının değişmesi ile birlikte görüş mesafesinde kalıcı azalma ve odaklanma problemleri ile birlikte gece körlüğü de görülebilir. Bunun yanı sıra glokom hastalarının kullandığı bazı ilaçlar göz bebeğine baskı yapar ve göz bebeğinin küçülmesiyle birlikte ışığa olan duyarlılığının değişmesine sebep olabilir. Katarakt hastalığı da ilerlediğinde bu hastalığı tetikleyebilir. Bunun yanı sıra genetik olarak ortaya çıkan retinitis pigmentoza hastalığı da direkt olarak tavuk karasına yol açan hastalıklardandır. Bunlara ek olarak A vitamini eksikliğinin ve çinko eksikliğinin de tavuk karasına yol açtığı bilinmektedir.
Gece Körlüğü Belirtileri
Gece körlüğü özellikle karanlık veya aydınlatmanın yetersiz olduğu ortamlarda görüş mesafesinin azalması veya tamamen yok olmasıyla kendini belli eder. Ancak buna ek olarak bir çok belirti verebilir. Başlangıç seviyesinde fark edilmesi zor olabilir. Ancak zamanında müdahale edilmez ve tedavi aşamasına geçilmezse kalıcı görme kaybı ile de sonuçlanabilir. Bu nedenle özellikle genetik yatkınlığı olan yani ailesinde bu hastalıkla karşılaşmış biri olan bireylerin erken dönemde detaylı muayene ile önlem almaları gerekmektedir.
Gece körlüğü olan hastalar uzun süreli ancak geçici görme kayıpları yaşamaktadır. Bu durum özellikle ışık şartlarının yetersiz olduğu ortamlarda olsa da ışık şartlarının fazla olduğu ortamlarda da görülebilir. Ataklar halinde devam eden bu durum sonucunda hastalar oldukça uzun süreler görme yetilerini kaybedebilir.
Gece körlüğü yaşayan hastaların bir çoğunda sürekli devam eden göz kuruluğu da belirtiler arasındadır. Bu duruma yönelik hastalar damla tedavisine başvursa da kurumaya sebep olan faktör tedavi edilmediği sürece kalıcı çözüm sağlanamaz. Yetersiz aydınlatmada görme kaybı yaşayan bireyler günlük yaşamlarını bu hastalığa göre şekillendirmek zorunda kalacaklardır. Bu durum kişinin sosyal hayatıyla birlikte yaşam kalitesini oldukça olumsuz etkileyecektir. Tıptaki atılımlar ile birlikte bu hastalığa alternatif tedavi yöntemleri araştırılmaya devam etmektedir. Genellikle başlangıç seviyesinde fark edilmese bile uzun süreli ataklar başladığında durumun ciddiyeti anlaşılır.
Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Bu hastalığın tanı aşamasında standart göz muayeneleri yeterli olamayacaktır. Bu nedenle hastaların uzman tercihlerine oldukça dikkat etmeleri gerekmektedir. Hastalığın tedavisinin doğru yapılabilmesi için erken tanı oldukça önemlidir. Gece körlüğünün tanısında ERG adı verilen özel bir test uygulanır. Bunun yanı sıra detaylı retina muayenesi ile de tanı koyulabilir. Hastalar genellikle uzmana görüşlerindeki ciddi azalma şikayetiyle giderler. Ancak bu aşamada hastalara tipik göz muayenesi uygulanması tanıyı mümkün kılmaz. Genellikle miyopi ve hipermetropi gibi bir hastalık ile karıştırılabilir. Burada hekimin belirtileri iyi analiz edebilmesi ve doğru tanıyı koyabilmek için gerekli tetkikleri yapması önemlidir.
Bu hastalık her yaşta ortaya çıkabilmektedir. Çocukluk döneminde fark edilebilmesi ailenin dikkatine bağlıdır. Özellikle karanlık ortamlarda cisimlere çarpma gibi durumlar ailenin gözünden kaçmamalıdır. Ayrıca bu hastalıkta aydınlık ortamdan karanlığa geçiş sırasında adaptasyon problemi yaşanır.
Yapılan araştırmalar devam etmekle beraber hastalığı kesin bir tedavisi yoktur. Ancak gelişen optik teknoloji ile birlikte biyonik göz tedavisi ile bazı hastalarda olumlu sonuçlar alınmıştır. Bunun dışında kök hücre tedavisi üzerinde de çalışılmaktadır. Vitamin veya çinko eksikliği sebebiyle ortaya çıkan gece körlüğünün tedavisinde A vitamini ve çinko takviyesi verilmektedir.
Kaynaklar
- http://kaskaloglu.com/retinitis-pigmentosa-tavuk-karasi-gece-korlugu-nedir/
- http://retinavitreus.com//uploads/pdf/index.php?url=PDF_70.pdf
- https://www.journalagent.com/vtd/pdfs/VTD_20_2_116_124.pdf
- http://www.guncelpediatri.com/makale_754/Cocukluk-Caginda-Retinitis-Pigmentosa-Bir-Olgu-Sunumu-Olgu-Sunumu
- http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/biyokimya/dr_dilara_kahraman_polat.pdf
- http://www.dunyagoz.com/tr/kurumsal/haberler/turkiyenin-ilk-biyonik-goz-ameliyati-dunyagozde-gerceklestirildi